21 Aralık 2012 Cuma

Kıyamet ve Bok Böcekleri

Mayaların öngörüsüyle 21 Aralık'ta kıyametin kopacağına inananlara, sonra da kopmadı diye sevinenlere çok güldüm. Bu çılgın insanların çılgın dünyasında yaşamayı çok isterdim; ama çoğumuzun yaşadığı gerçek dünyada kıyamet çoktan kopmuştu. Hem de bir kez değil bir çok kez..

Gazetelerden, medyadan aktarıldığı kadar takip ettiğimiz, bazılarında tahminen gerçeğin küçük bir kısmı yayınlanmış olmasına rağmen tüylerimizin diken diken olduğu, kanın beynimize sıçradığı, yok artık bunu da yapmazlar/yapamazlar dediğimiz her şeyin olduğu günler aslında birer kıyamet değil miydi?

Yıllarca devletin ve milletin bütünlüğüne hizmet etmiş koskoca Paşa'nın bir teröristin gizli tanıklığıyla hapsedildiği gün..

Devletin mallarının hatta yollarının satılmasının bitip Ata'mızın Türk Milletine armağan ettiği çiftlik evinin Araplara satıldığı gün..

Gençlerin dinci-tinerci diye ayrıldığı gün..

Emeklerimizin, evlatlarımızın istikbalinin çalındığı her gün..

Tecavüz mağdurlarına sen doğur, devlet bakar dendiği gün..

Şiddet görüp, tehdit edilip devlete sığınan kadınları korumak adına hiç bir şey yapılmadığı için öldürüldükleri gün..

Milli bayramların kutlanmasının bile krize neden olduğu gün..

Sırf dediklerine, düşündüklerine tahammül edilemediği için öğrencilerin dayak yediği, gaza boğulduğu hatta hapsedildiği gün..

Hurafelerin bilimin önüne geçtiği gün..

Şehit verdiğimiz her gün..

aslında birer kıyamet değil mi?

Mağdurun, ülkesini sevenin, düşünenin, cehennemi yaşadığı bu kıyametlere sebep olanlar, yaptıklarının karşılıklarını kısa vadede bulur mu bilemiyorum pek de sanmıyorum; ama ben de karma yasasına göre kendilerine bir dahaki hayatlarında bok böceği olarak başarılar diliyorum.. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder